1. Yeşil Hammaddelerin Seçimi: Yenilenebilir ve Endüstriyel Katı Atık potansiyelini araştırmak
1.1 Silisli ve kalkerli maddelerin yenilenebilirliği
AAC yapısal parçaları işleme için ana hammaddeler arasında silisli maddeler (silika kumu gibi) ve kalkerli malzemeler (kireç ve çimento gibi) bulunur. Bu hammaddelerin seçimi, ürünün performansı ve çevresel özellikleri için çok önemlidir. Doğada yaygın olarak bulunan bir mineral kaynağı olarak, silika kumun madenciliği ve kullanımı nispeten çevre dostudur ve bazı bölgelerde silika kum kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı makul madencilik planlaması ve ıslah önlemleri ile elde edilebilir. Kireçli malzemeler açısından, çimento üretim süreci, son yıllarda, düşük karbonlu çimento ve mineral katkılarının (uçucu kül, cüruf, vb.) Yaygın uygulamasıyla belirli karbon emisyonları üretecek olsa da, çimento endüstrisinin çevresel performansı da yavaş yavaş iyileştirilmiştir.
1.2 Endüstriyel katı atıkların geri dönüşümü
Yeşil Hammaddelerin Keşifinde, AAC Yapısal Parçalar İşleme Üreticileri Endüstriyel katı atıkların geri dönüşümüne özellikle dikkat edin. Uçucu kül, cüruf ve desülfürize alçı gibi endüstriyel atıklar, spesifik tedavi süreçlerinden sonra AAC ürünleri için hammaddelerden biri olarak kullanılabilir. Bu atıkların kullanılması sadece birincil kaynakların sömürülmesini azaltmakla kalmaz, aynı zamanda endüstriyel atık bertaraf sorununu da çözer, kaynakların maksimum kullanımına ulaşır ve çevre üzerindeki yükü en aza indirir. Uçucu kül, kömür yakıtlı elektrik santralleri israfı olarak, büyük miktarda aktif silikon ve alüminyum bileşenler içerir ve AAC ürünlerindeki silisli hammaddelerin ideal bir ikamesidir. Bilimsel orantılı ve süreç optimizasyonu yoluyla, uçucu kül eklenmesi sadece AAC ürünlerinin performansını iyileştirmekle kalmaz, aynı zamanda üretim maliyetlerini de önemli ölçüde azaltır.
2. Atık Kullanımı: Kaynakların Kapalı Döngü Yönetimi elde edilmesi
2.1 Üretim sürecinde atık geri dönüşümü
AAC yapısal parçalarının işlenmesi sırasında belirli miktarda atık su, atık malzeme ve kuyruk gazı üretilecektir. Bu atıkların etkili geri dönüşümü ve kullanımı, kaynakların kapalı döngü yönetiminin sağlanmasının anahtarıdır. Atık su açısından, atık sudaki zararlı maddeler, emisyon standartlarını karşılamak veya yeniden kullanım standartlarını karşılamak için sedimantasyon, filtrasyon ve nötralizasyon gibi tedavi süreçleri yoluyla çıkarılabilir. Bazı üreticiler de atık sudaki ısıyı ısı geri kazanımı için kullanır ve enerji verimliliğini daha da artırır. Atık malzemeler açısından, kesme işlemi sırasında üretilen hurdalar ve niteliksiz ürünler hammaddelere bir ek olarak kullanılabilir ve ezilme, tarama ve diğer tedavilerden sonra üretim sürecine yeniden girilebilir. Kuyruk gazı açısından, otoklavdan boşaltılan kuyruk gazı belirli miktarda ısı ve su buharı içerir. Yoğuşma geri kazanım teknolojisi yoluyla, kuyruk gazındaki nem ve ısı geri dönüştürülebilir ve enerji tüketimini ve atık su deşarjını azaltmak için kullanılabilir.
2.2 Dairesel Ekonomi Modeli Uygulaması
Atık kullanımı açısından, AAC yapısal parçalar işleme üreticileri de aktif olarak dairesel ekonomi modellerini araştırıyor. Yukarı ve akış aşağı işletmelerle işbirliği yoluyla, atıkların kaynak kullanımını gerçekleştirmek için endüstriyel bir simbiyoz zinciri oluşturulur. Elektrik santralleri tarafından üretilen uçucu külü hammadde olarak kullanmak için kömür yakıtlı enerji santralleri ile işbirliği yapın; AAC ürünleri için toplam olarak inşaat atıklarını ezmek için inşaat atık arıtma şirketleri ile işbirliği yapın; Atılan çimento ambalaj torbalarını, vb. Geri dönüştürmek ve yeniden kullanmak için çimento şirketleri ile işbirliği yapın. Bu işbirliği modelleri sadece atık emisyonlarını azaltmakla kalmaz, aynı zamanda endüstriyel zincirdeki yukarı ve aşağı işletmelerin koordineli gelişimini de teşvik ederek ekonomik ve çevresel faydaların kazan-kazan-kazanma durumunu elde eder.
3. Yeşil hammadde ve atık kullanımının başarıları ve zorlukları
AAC yapısal parçaları işleme üreticileri için, yeşil hammaddelerin seçimi ve atıkların etkili kullanılması sadece ürünlerin çevresel performansını ve pazar rekabet gücünü arttırmakla kalmaz, aynı zamanda önemli ekonomik ve sosyal faydalar da getirir. Uygulama sürecinde de bazı zorluklar vardır. Hammadde kaynaklarının istikrarsızlığı, atık arıtma teknolojisindeki darboğazlar, maliyet kontrolü üzerindeki baskılar vb. Gibi, üreticilerin üretim süreçlerini sürekli olarak yenilemeleri ve optimize etmeleri, bilimsel araştırma kurumları ve yukarı ve aşağı şirketlerle birlikte işbirliğini güçlendirmeleri ve daha çevre dostu bir üretim ve sürdürülebilirlik yöntemi elde etmek için araştırma ve geliştirme ve uygulanmasını teşvik etmelidir.